26 Nisan 2010 Pazartesi

Dünyamızın Görülebilir ve Görülemeyen Katmanları



Dünyaya baktığımızda su ve toprak görürüz. Bunlara yer kabuğu (taşküre) denir. Dünyamızın dışı göremediğimiz ancak hissedebildiğimiz bir gaz tabakası (hava küre) ile sarılmıştır.
Su küreyi; okyanuslar, denizler, göller, akarsular ve yer altı suları oluşturur. Yeryüzünün dörtte üçü sularla kaplıdır.Dünyamızın gözlemlenemeyen kısımları
Ateş Küre
Bu küreye çekirdeğin üzerini sardığından manto adı da verilir. Yapısında magnezyum ve demir gibi maddeler bulunur. Bu maddeler sıvı haldedir ve çok sıcak olduklarından bu katmana ateş küre denilmiştir. Sıvı halde bulunan, akıcı bir hamur halindeki maddelere magma adı verilir.
Magma yer kabuğunda bulunan çatlaklardan çıkarak yanardağları oluşturur. Yanardağdan fışkıran magmaya lav adı verilir. Yerkabuğu magmanın üzerinde yüzüyor gibi hareket halindedir.
Çekirdek
Yerkürenin merkezini oluşturan bu yapıya çekirdek adı verilir. Demir, nikel gibi yoğunluğu fazla olan maddelerden oluşmuştur. Çok yüksek sıcaklığa sahip olan ağır kürede gaz halde bulunması gereken maddelerin yüksek basınçtan dolayı katı halde bulunduğu sanılmaktadır.
Dünyamızın görülebilir ve görülemeyen katmanları ayrı ayrı işlenecektir.

Sizden burada anlatılanları okumanızı ve şu soru hakkında düşünüp yorum yapmanızı bekliyorum
Dünyanın dengesi nasıl sağlanmaktadır?

Gezegenimiz Dünya



Dünyamızın şekli nasıldır?

Evet günümüzde bu tarz bir soru çok basit gibi gelmektedir fakat yüzyıllar önce gezegenimizin şekli hakkında çok tartışılmış farklı görüşler öne sürülmüş uğruna cezalar uygulanmıştır.Dünyamızın şeklini günümüzde genel olarak alt ve üst kısımlardan basık orta kısımdan şişkin olarak belirtebiliriz. Bu şekle 'GEOİD' adı verilmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi dünyamızın şekli ile ilgili çok çeşitli yorumları yapılmıştır. Bir kısmı Dünyanın öküzün boynuzları üzerinde durduğuna inanırken, bir kısmı da Dünyanın tepsi gibi dümdüz olduğuna inanmıştır.
Yunanlı bilgin Pisagor, Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim adamıdır.
Galilei, Dünyanın döndüğünü söylediğinde insanlık ona inanmamış, hatta bu sözlerinden dolayı mahkeme tarafından cezalandırılmıştır. Macellan, Dünya yuvarlaksa başlangıçtan itibaren yönü değiştirilmeden ilerlenirse aynı noktaya geri dönebileceğine inanıyordu. Bu görüşünü ıspatlamak için 1519 yılında İspanya’dan yola çıkmış, ancak üç yıl süren ve güç şartlarda gerçekleştirilen yolculuğa dayanamayarak Filipinler’de ölmüştür. Ancak onunla birlikte yola çıkan gemilerden biri bu yolculuğu tamamlamayı başarmış, böylece Dünyanın çevresinde ilk kez bir tam tur atılmıştır. Teknoloji geliştikçe uzaydan çekilmiş fotograflar incelendiğinde Dünyanın aslında tam bir küre olmadığı alttan ve üstten hafif basık olduğu görülmüştür .

Evet edilinilen bu bilgilere göre ilk baştaki sorunun çok da basit bir soru olmadığını anlamış bulunmaktayız. Peki kendinizi o yıllarda yaşamış biri gibi düşünün size o yıllarda günümüz teknolojisinin olmadığını düşünürsek dünyamızın şekli hakkında yapılan yorumlare tepkiniz ne olurdu ? bu konudaki fikirlerinizi, yorumlarınızı bekliyorum teşekkürler...